İngilizler, 17. yüzyılın ilk yıllarından itibaren Hindistan’a kademeli olarak girdiler. İngilizlerin buradaki ticareti, “Doğu Hindistan Şirketi” tarafından kontrol ediliyordu. Şirket, Hindistan’daki ticaret merkezlerini koruma bahanesiyle bu topraklara asker soktu ve yavaş yavaş bu ülkenin farklı bölgelerini ele geçirdi.

Babürlüler Devleti’nin son krallarının zayıflığı, ülkenin bölünmüşlüğü ve Hindularla Müslümanlar arasındaki dinî anlaşmazlıklar, “Böl ve yönet” taktiğini uygulayan İngilizlerin bu topraklarda ilerlemesi için en iyi fırsatı sundu.

Hindistan’a tamamen egemen oldukları iki yüzyıl boyunca bu ülkenin bütün kaynaklarını ve zenginliğini ele geçirdiler, insanlara katliam uyguladılar, rüşvet alarak iş başına getirdikleri kukla hükümdarlarla acımasız bir otorite kurdular.

Daha sonra Gandi’nin bağımsızlık mücadelesi başladı. İngiliz mallarına boykotla öne çıkan ‘pasif direniş’ başarılı oldu ve 1947’de Hindistan bağımsızlığına kavuştu.

İngilizlerin açgözlülüğünü, çıkarları uğruna halkları birbirine kırdırmaktan çekinmediğini, gerekirse gözünü kırpmadan katliam uyguladığını anlatan birbirinden çarpıcı anekdotlarla dolu bu kitabı mutlaka okuyun.