Ø  “Siyer, İslâm tarihi içerisinde Hz. Peygamber’in hayatını ve şahsiyetini, tebliğ faaliyetlerini, siyasi ve askerî mücadelelerini konu alan ilim dalıdır. Özelde Hz. Peygamber’in gazve ve seriyyeleri demek olan “megâzî” de müstakil kullanıldığı gibi bazen siyere eş anlamlı, bazen de siyerle birlikte kullanılmıştır.”

Ø  “Hicazʼın İslâm tarihi açısından en önemli özelliği, hiç şüphesiz Hz. Peygamberʼin Mekkeʼde doğmasıdır. Doğup büyüdüğü bu şehirde İslâmiyetʼi tebliğe başlayan Allah Resûlü, Müslümanlara yönelik eziyet ve işkencelerin artması üzerine önce arkadaşlarının Habeşistanʼa gitmesine izin verdi. Ardından Akabe görüşmelerinde Medine halkının daveti üzerine Müslümanlarla birlikte Mekkeʼden Medineʼye hicret etti. Böylece tebliğde yeni bir sürece girildi. Allah Resûlüʼnün önderliğinde ensâr ve muhâcirin desteğiyle başlayan bu yeni dönemle birlikte İslâmiyet günümüze kadar yayıldı.”

Ø  “Peygamber Eendimiz (s.a.s) kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlara doğru yolu göstermek üzere gönderilmiştir. Allah’ın mesajlarını insanlara iletmek üzere peygamberlerin yine insanlar arasından seçilmesi, aynı temel vasıflara sahip birer beşer olarak örnek alınabilmeleri içindir. Kur’ân-ı Kerim’de Peygamber Efendimizle (s.a.s) ilgili birçok ayette gerçek mümin olmak için ona inanmak, itaat etmek, onun izinden gitmek, onu sevmek ve salât ü selâmla anmak istenmektedir. Bir ayet-i kerimede Allah’ın sevgisine nail olmanın ve günahlardan affedilmenin yolu olarak Hz. Peygamber’e itaat şart koşulmaktadır: ‘De ki: Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın’ (Âl-i İmrân 3/31). Kur’ân-ı Kerim’de Hz. Peygamber insanlar için “en güzel örnek” olarak takdim edilmektedir: ‘Andolsun ki Resûlullah sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir’ (Ahzâb 33/21).

Ø  “Peygamber Efendimiz (s.a.s) ilahi vahyin ilkelerini hayata geçiren bir insan olarak da bizim için örnektir. O bir eş, bir baba, bir dede, bir komşu, bir arkadaş, bir lider ve devlet başkanı, bir kumandan, bir hâkim, bir eğitimci, bir müşteri, bir tacir vs. olarak toplum içinde yaşamış ve güzel örnekler sergilemiştir. Bu bakımdandır ki her Müslümanın Peygamber Efendimizi (s.a.s) ‘Yaşayan Kur’ân’ olarak görüp örnek alması gerekir. Çünkü Hz. Âişe’nin ifadesiyle ‘Onun ahlakı Kur’ân ahlakıydı’ (Müslim, “Müsâfirîn”, 139).”