1095 yılında başlayıp Kudüs ve çevresinde 1291 yılına kadar devam eden, daha sonra Avrupa topraklarına doğru genişlemekte olan Osmanlı Devleti’ne yönelip yine yüzyıllarca devam eden, ardından Birinci Dünya Savaşı ile gün yüzüne çıkan, son olarak da Afganistan, Irak ve Gazze işgalleriyle tekrar ortaya çıkan Haçlı Seferleri aslında iki medeniyetin, iki dünya görüşünün belki de kıyamete kadar sürecek çatışmasının bir yansımasıdır.

Peki, Haçlı Seferleri 1095 yılında hangi motivasyonla başladı? Bu seferler gerçekten dinî saiklerle mi gerçekleşti, yoksa bunların ardında sosyal, ekonomik, siyasi sebepler mi vardı?

Haçlılar, Birinci Haçlı Seferi’nde Kudüs ve çevresini nasıl ve neden ele geçirebildiler? İşgal ettikleri Kudüs’te nasıl bir katliam uyguladılar? İkinci ve Üçüncü Haçlı seferleri niçin fiyaskoyla sonuçlandı? Dördüncü Haçlı Seferi nasıl oldu da İstanbul’un işgal ve talanına dönüştü?

Salâhaddin Eyyubî Kudüs ve çevresini işgalden nasıl kurtardı? Ondan sonra gelen yeğeni Eyyubî Hükümdarı el-Kâmil nasıl oldu da binbir emekle özgürlüğüne kavuşturulan Kudüs’ü Haçlılara teslim edebildi? Memlük Sultanı Baybars, Haçlıların kökünü İslâm coğrafyasından sökmeyi nasıl başardı?

Bütün bu soruların ve daha onlarca sorunun cevabı, Orta Çağ İslâm Tarihi uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın kaleminden çıkan bu değerli kitabın içinde. Haçlı zihniyetine ve bunun yansıması olan Haçlı Seferleri’ne İslâmi bir perspektifle yaklaşan müellifin satırları size engin bir ufuk açacaktır.